Abdullah LEBLEBİCİ / Haber Köşe Yazarı

Türkiye, puanını 27.9 yaparak UEFA Ülke Puanı Klasmanında 14. sıraya yükseldi. Takımlarımız tarihlerinde ilk defa tüm maçlarını kazandı.

Trabzonspor, Fenerbahçe, Başakşehir ve Sivas spor’ u elde ettikleri galibiyetlerden dolayı tebrik ediyorum.

Lige dönersek, 9. hafta itibariyle, Trabzonspor evinde Kasımpaşa ile 0-0, Başakşehir, Sivas spor ise deplasmanda Başakşehir’ i 0-2 yendi.

Bu sonuçlarda gösteriyor ki, ligde kolay maç yok. Trabzonspor sahasında Kasımpaşa ya diş geçiremiyor 2 puan kaybediyor. Başakşehir sahasında ligde galibiyeti olmayan Sivas'a 2-0 mağlup oluyor Sonuçlar göz önüne alındığında Konyaspor'un geçen hafta Antalya'dan aldığı bir puan çok kıymetli.

YERSİZ VE ZAMANSIZ

Bu sezon lige oldukça iyi bir başlangıç yaptık. Geçtiğimiz yıl ligin ilk dokuz haftasında 14 puan toplayıp 9. Sırada yer alırken, bu sezon ise topladığımız 18 puanla, 3. Sırada yer aldık.

“YERSİZ VE ZAMANSIZ” eleştirenleri uygun bulmuyorum.

Basın camiası ve taraftarlar olarak Konya takımının kıymetini bilelim. Milyon dolarlık takımların hali ortada, oyuncularımızı ve teknik ekibi tebrik edelim.

Geldik 10. Haftaya ve rakibimiz Antep. Her nedense Antep’ in edep yoksunu eski teknik direktörü Marius Șumudică’ nın önceki sezon kendi sahamızda yaptığı Konya kümeye işaretini bir türlü unutamıyorum.

Bu yüzden Antep’ in başarılı olmasını hiç istemedim.

Adana Demir spor deplasmanda Kasımpaşa’yı 1-4 yenip puanını 21 yapınca zirveden kopmamak için bizim için bu maç daha da önemli hale geldi.

Bu düşünceler içinde maçı izleyip yazmak için tribündeki yerimi aldım. Her maçta yaptığım gibi ilk iş olarak başımı kaldırıp tribünlere baktım.

Günlerden Cumartesi ve akşam saat 20.00. Taraftarların maça gelmemek için bir bahanesi yok. Ama yine beklediğim ilgi yok. Tribünlerin yarısından fazlası boş.

Sanırım sporseverler maçalara ilgi göstermeyecek ve bu sezon böyle geçecek. Spor otoriteleri mutlaka bunun nedenlerini araştıracak ve çözüm önerisi getirecektir.

Antep beklediğimden daha istekli başladı maça. Defansımızı ileride kurup rakibin geçiş oyunlarını ve ani ataklarını kesmeye çalıştık.

Bununla birlikte rakip defansın gerisine uzun toplar atarak pozisyon bulmaya çalıştık. Üzülerek ifade ediyorum, hatalı paslar atarak kaybettiğimiz toplar ile kendi elimiz ayağımızla Antep’e pozisyonlar verdik.

30. dakika itibariyle topa daha fazla sahip olarak organize ataklar yapmaya başladık. 38. Dakikada penaltı kazandık, ancak Guilherme gole çeviremedi. İlk yarıda başladığı bitti 0-0.

İkinci yarıya oldukça etkili başladık, rakip sahada baskı kurduk. 51. Dakikada attığımız gol vardan döndü. Bu dakikadan sonra da özgüven kazanan Antep oyunda dengeyi kurdu.

Hakemin garip kararları sonucu 65. Dakikadan itibaren oyun çok sertleşti. İki takımda da ne oynadığını bilmeyen bir oyun ortaya koymaya atanın kazanacağı bir maça dönüştü.

Sonunda da korktuğumuz başımıza geldi, 85. Dakikada korner atışından Arda’ nın kafa vuruşu ile Antep golü buldu. 0-1

Söyleyecek bir kelime bulamıyorum. Çok farklı kazanacağımız maçtan yenilgi ile ayrıldık.