Abdullah LEBLEBİCİ / Haber Köşe Yazarı

Letonya maçında sergilenen futbol sporseverleri memnun etmedi. Oyuncularımız bireysel olarak oldukça yetenekli kendi takımlarının vazgeçilmezleri.

Neden, nasıl oluyor da bu oyuncular Milli takımda forma giydikleri zaman elleri ayaklarına dolanıyor, basit hatalar yapıp, defansta boşluklar veriyorlar.

Gerçeği ifade etmek gerekir ise, Letonya kaçırdıklarını atsa, sahadan hezimet ile ayrılabilirdik.

Letonya maçının en güzel, beğenilen yanı 3 puan. Gerisi lafügüzaf…

Gurubumuzda asıl sürprizi Galler’i kendi evinde 2-4 yenen Ermenistan bugünde evinde Letonya’yı 2-1 yendi ve puanını 6 yaptı.

Avantajımız 08.09.2023 tarihinde Ermenistan ile evimizde karşılaşacak olmamız diye düşünürken, bu oyun ile Ermenistan’ı yenmemiz oldukça zor. Bu arada Ermenistan’ ın bir maçı eksik.

Galler karşısına, Letonya maçına göre topa daha fazla sahip olup, ayağa paslar ile organize ataklarla daha iyi başladık.

Ancak hatırlatmakta fayda var pres karşısında bocalıyoruz. Nitekim Galler defansını önde kurarak ve alan daraltıp pres yaparak oyun planımızı ciddi anlamda bozdu.

Geriye tek şansımız kaldı duran toplar.

Galler iyi bir takım, hızlı oyuncuları ile defansımızın arkasına sarkıp tehlikeli olabiliyor. Nitekim 16. Dakikada böyle bir pozisyon yaşadık, ağır kalan Zeki rakibine faul yaptı ve sarı kartı gördü.

İlk 15 dakika istekli olan oyunumuz daha sonra durağanlaştı. Orta saha mücadelesine döndü.

Sporseverler mutlaka farkındadır, takımda bir uyumsuzluk var, oyuncuların attığı paslar taca, rakibe ya da auta çıkıyor.

Her geçen dakika ataklarımız etkisini kaybetmeye başlayınca, oyunu kendi sahasında kabul eden Galler uzun toplarla sahamıza daha sık gelmeye başladı.

41. dakikada Morrell kırımızı kart görünce bu durumu fırsata çevireceğimizi düşündüm, ancak, topa daha fazla sahip olmak ile daha etkili olunmayacağını idrak edemedik.

Nitekim isabetli iki cılız şut atabildiğimiz, bal yapmaz arıya dönen oyunumuz gol getirmedi ve ilk yarı 0-0 sona erdi.

Maçın gidişatı İrfan Can ile Arda’yı çağırıyor, ikinci yarıya başlarken oyuna alır diye düşünüyordum, ancak Kuntz benim gibi düşünmedi.

İkinci yarıya da oyunu kendi sahasında kabul ederek başlayan Galler, yine uzun toplarla kalemize gelerek gol aramaya başladı.

Hepimizin beklediği değişiklik 60. Dakikada gerçekleşti. Arda oyuna girdi.

Duran toplar şansımız olacak demiştim, kazandığımız penaltıyı kaçırınca bunu da başaramadık.

Bir golümüzün ofsayt, kaçırdığımız penaltı, daha sonra attığımız golün ele çarptığı ile iptal edilmesi, kısacası Ümitlerimizin tükendiği anlarda Umut 72. Dakikada kafa vuruşu ile golü atınca derin bir nefes aldık. 1-0

Jesus Arda’yı oynatmadı şampiyonluğu kaybetti, Kuntz’un da Jesus’un yolunda gittiğini düşünmeye başlamıştım. Bereket versin sonradan da olsa oyuna aldı. İşte o Arda 80. Dakikada öyle bir gol attı ki, hepimizin yüzünü güldürdü.

Üzülerek ifade ediyorum, “Sergilenen oyundan memnun değilim, tek iyi tarafı 3 puan”