Abdullah LEBLEBİCİ / Haber Köşe Yazarı

Konyaspor genelde rakibi kendi sahasında kabul eder, ayağa pas yapar, topa daha fazla sahip olma felsefesi, öncelikli olarak gol yememe düşüncesi ile oynayan bir takım.

Galatasaray maçına çok hızlı başlayarak ilk 5 dakikada üç köşe vuruşu kullanması güvenli oynama alışkanlığından uzaklaşıp biraz daha atak oyun oynadığını gördüm.

Bu oyun felsefesi ne getireceğini ilerleyen haftalarda daha iyi göreceğiz. Anladığım kadarı ile teknik direktör Kocaman, spor otoriterlerinin eleştirilerini dikkate almış.

Bu sebeple takımı daha atak oynatmaya başlamış.

Galatasaray mutlak galibiyet için çıktığı maçta erken gol bularak rahatlamak istediği için topa daha fazla sahip olması Konyaspor’ un oyunu kendi sahasında kabul etmesine neden oldu.

Berabere kalmak bizi aldatmasın. İyi değiliz.

Konyaspor’ un rakipleri, Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzon değil.

Lige iyi başlayan Rize, Alanya, Denizli gibi takımlardan ne eksiğimiz var. Denizli Galatasaray a 2 gol atıyor, ilerleyen haftalarda ne olur bilemiyorum.

Taraftarın Aykut Kocaman’ a olan sevgisi yoğun eleştirileri engelliyor. Hemen belirteyim, bu durum uzun sürmez, birkaç yenilgi daha alınınca NE SEVGİ, NEDE SAYGI kalır.

ZİL TAKIP OYNAYACAKLAR

Spor yazarlığına başladıktan sonra televizyonların spor programlarını daha fazla izlemeye başladım.

Yorumcular, büyük takımların cılız ataklarını anlatırken heyecanlarından yerinde duramazken, Anadolu takımlarının ciddi ataklarını sıradan anlatıyor.

Anadolu takımları gol atınca nerede ise üzüntülerinden ağlayacak, büyük takımlar gol atınca ise zil takıp oynayacaklar.

TRANSFER POLİTİKASINI BEĞENMİŞTİM

Sezon öncesi Konyaspor’ un transfer politikasını beğendim ve destekledim. Pahalı transferler yerine genç oyunculara yer verildi.

60 milyon liralık borç göz önüne alındığında bunun çok doğru bir politika olduğu gerçek.

Ankaragücü maçında genç oyuncular görevlerini yerine getiremedi. Rakip kale önünde pres yapamadılar, ikili mücadelelerde ayakta kalamadılar, isabetli pas oranı oldukça düşük, top kaybı had safhada, takım arkadaşlarına atılan paslarda müsait durumda bulunan oyuncu yerine zor durumda bulunan takım arkadaşına pas atarak, hem oyuncunun zor durumda kalmasına, hem de top kayıplarına neden oldular.

İlk maç olduğu için çok fazla eleştiri getirmek istemiyorum. Bütün bu olumsuzluklara kısa sürede çözüm bulunmaz ise, takımda ve taraftarda kısa sürede panik başlar.

Panik oyuncuların kendine olan güvenlerini yok eder, bunun soncu olarak da başarısız sonuçlar alınmaya başlanır.

Alınan her başarısız sonuç, diğer bir başarısız sonucu doğurur ki, asıl tehlike budur.

RAKAMLAR ALDATMASIN

Konyaspor 2019-2020 sezonun ilk maçında sahasında Ankaragücü ile karşılaştı. Yeşil-beyazlı ekip rakibiyle 0-0 berabere kaldı ve sezona 1 puanla başladı.

Rakamlara göre Konyaspor rakibine üstünlük sağlasa da rakamlar aldatmasın. Konyaspor hiç iyi bir oyum sergilemedi.

Kısaca rakamlara kısa bir göz atarsak,

Ankaragücü karşısında yüzde 60’lık topa sahip olma ile oynarken pas başarısı yüzde 82.Konuk takım Ankaragücü ise yüzde 40 topa sahip olurken pas başarısı yüzde 71 de kaldı.

Konyaspor rakip kaleyi adeta şut yağmuruna tuttu. Yeşil-beyazlı ekip Ankaragücü kalesine 23 şut göndermesine rağmen bu şutlardan sadece 4’ünde isabetli buldu.

Konyaspor hava topu kazanmada ise rakibi ile yarıya eşit bir maç geçirdi. Top çalmada 21’e 15 rakibinin gerisinde kalırken ikili mücadelelerde ise 15’e 8’lik bir üstünlük sağladı.

Yeşil-beyazlı ekip sezonun ilk maçında top kaptırmada fazla cömert davrandı. Konyaspor rakibi karşısında 17 top kaptırıp 5 top kaptı.

Galatasaray maçında ise bu rakamlar tam tersine döndü.

BU YIL LİGDE KALALIM YETER

İşin doğrusu Konyaspor’ dan mevcut ekiple bu yıl bir başarı beklemiyorum. Orta sıralarda ligi tamamlamak başarı olacaktır.

Yönetim ve teknik heyet öncelikli olarak ligde kalmayı başarmalı.

Ayrıca, şimdiden gelecek yılın planlarını yapmaya başlamalı.