Abdullah LEBLEBİCİ / Haber Köşe Yazarı

Yıllardır ısıtılıp ısıtılıp önümüze gelen ya da getirilen bir mevzu var. İl sayısı 100’e çıkarılacak ve şu ilçeler İL yapılacak diye.

Cumhuriyetimizin 100. yılında il sayısının 100 olması uzun süredir konuşuluyor. İl sayısının artırılması tekrar gündeme gelince listede adı geçen ilçelerden bazıları İL TABELALARINI asıp plaka numaralarını bile paylaşmaya başladı.

Mevzuu il olunca hafızalarda Türkiye’ nin gündeminde olan tek yerleşim birimi Seydişehir’dir.

Yıl 1994 komin il yapılacağı zamanın Milletvekili tarafından açıklanınca, “İL OLMAK BİZİM HAKKIMIZ” diyerek yaklaşık 30.000 kişi, binlerce araç ile Ankara’ya yola çıkınca mevcut Hükümetin Başbakanı Tansu Çiller ve bakanlarının, bunun yanında üst düzey bürokratların etekleri tutuşmuştu.

Zira on binlerce insan Ankara-Adana yolunu, tamamen ulaşıma kapatmış, siyasiler başta olmak üzere, emniyet, jandarma ve bütün güvenlik kuvvetleri teyakkuza geçmiş, doğal olarak da ulusal basının bir anda gündemine oturmuştu.

Lafı çok uzatmayayım, Başbakan Tansu Çiller ile görüşmek için bir heyet oluşturuldu, heyet de bende vardım, bu esnada Başbakanın yurt dışından bir misafiri var onunla görüşmeye gitmesi gerekiyor, ancak durum vahim olunca, bizim heyet ile görüşüp daha sonra misafiri ile görüşmeye gitmeye karar verdi.

Başbakanlığa yakın bir yol üzerinde Tansu Çiller ile buluştuk, o sıralarda genç bir gazeteyim. Çiller elini omzuma koydu, bizi ikna etmeye çalışırken, Bakan Necmettin Cevheri yanımıza geldi ve şu sözü söyledi.

“NAMUSUM VE ŞEREFİM ÜZERİNE SÖZ VERİYORUM. SEYDİŞEHİR’ in İL OLMAĞI BİR KARARNAMEYE İMZA ATMAYACAĞIM”

Bu sözü duyduktan sonra heyet olarak Kulu kavşağına geldik, durum buradaki vatandaşlarımıza anlatıldı, yol açıldı, Seydişehir’e geri dönüldü.

Üzerinden 30 yılı aşkın zaman geçti ne biz il olduk ne de komşumuz Beyşehir.

İl sayısının artırılması tekrar gündeme gelince, bize de birkaç kelam etme zorunluluğu doğdu.

Coğrafi konum olarak bakıldığında, “SEYDİŞEHİR”, Beyşehir, Derebucak, Hüyük, Ahırlı, Yalıhüyük, Bozkır, Akkise, Yarpuz ve buralara bağlı onlarca yerleşim biriminin merkezinde.

İl olma kriterlerinin başında nüfus ön plana çıkartılıyor. Bu tamamen yanlış, öncelikle, coğrafi konum, bölgesel kalkınma, ulaşım, ilçelerin ile en kısa yoldan ulaşma imkânı ve ulusal güvenlik gibi konular ön planda olmalı.

Açık yazayım bu şartlarda ne Seydişehir ne de Beyşehir il olabilir.

ANCAKKKK! Seydişehir ve Beyşehir güçlerini birleştirip birlikte hareket ederse durum değişir.

Bu gerçekleşir ise Türkiye ye de örnek olur. Hepimizin malumu, ülkede birçok İL bağlı bulunduğu ilçe ile çekişme halindedir.

İlk defa geçmişte birbiri ile çekişen iki komşu ilçenin birlikte hareket edecek olması Türkiye’ye örnek olacaktır.

Önce Seydişehir ve Beyşehir Belediye başkanları, Hükümetin temsilcisi İlçe başkanları ile daha sonra muhalefet partileri, sivil toplum kuruluşları, sanayici ve iş adamları, kanaat önderleri ile bir araya gelerek ortak bir çalıştay yapmaları oldukça verimli olacaktır.

İl olmak için mesele sadece nüfus ise o zaman büyük illerin merkezlerindeki ilçelerden ikişer üçer il yapılmalı.

Önemli olan, “Coğrafi konum, bölgesel kalkınma, başka illere ulaşım, ilçelerin en kısa yoldan il merkezine ulaşma imkanı ve ulusal güvenlik” Bu kriterlere uygun olan ilçeler il yapılmalı.

Seydişehir ve Beyşehir birlikte hareket eder ise belki sonuç alınır.

O halde “AKLIN YOLU BİR” birleşip, birlikte hareket edilim.