Tarihi çeşmelerimize neler oluyor?
İslâm inancına göre öldükten sonra bütün amellerinin sevabı da Sona erer Şu üç şey bundan müstesnadır. Sadaka-i cari ye ( hayrı devam eden iyilik) örnek: Herkesin faydalandığı ve varlığı devam ettiği müddetçe sevabı da devam eden hayırlar: Cami, okul, yol köprü ve çeşmeler gibi İstifade edilen ilim: İnsanlığın istifadesi için öğrendiği ilmi elde ettiği bilgiyi başkalarına öğretmesi en büyük hayırlardan biridir bunun çeşitli yolları vardır, İnsanlığın yararına talebe yetiştirmek kendi ilmini ve bilgisini onlara öğretmek kitap yazmak yaymak önemli olup bunları kendileri ile mezara götürmek en büyük vebaldir. Salih evlat(İslami kurala göre Müslüman evlat) Salih evlat anne babaya kendisi dua ettiği gibi başkalarının da dua etmesine vesile olandır.
Yukarıdaki bilgilerden sonra şunları demek istiyorum.
Seydişehir’de yaşamış tüm ecdatlarımızın yaptığı yedi yüz, beş yüz, üç yüz yıllık ve isterse yakın zamanlarda yapılmış olsun yadigârlara sahip çıkılmadığı aşikâr şekilde görülmektedir.
Birkaç tane örnek sıralamaya çalışayım Seydişehir’de ki tarihi çeşmeleri gezin bakın hepsi bakımsız çevresi bir kaçı hariç etrafı ve yalakları çöp dolu ve taşları yerinden oynamış düşmüş ya da düşmek üzeredir. Yıllarca evvel yokluklar içinde teknik imkânsızlıkla kilometrelerce uzaklardan kazma küreklerle kazarak kısa kısa (künk)toprak borularla durumu iyi olan amele tutarak çeşmeyi yaptırıp şehre su getirmiş kimileri imece usulü hayır için çalışarak insanların ve hayvanlarının hizmetine sunmuşlar ve bu çeşmelerin senelerce patlayan dolan künklerin bakımını yapmışlardır.
Eskiden şu anda hatırlayabildiğim Türbe Mahallesinde bizim evin arkasında evi olan Merhum Şerife’nin Ali Efendi diye benimde o zamanlar tanıdığım Seydişehir’in çeşmelerin künk borularının nereden geçtiğini bilen, havalandırma bağlantı ve temizleme kapak taşları nerede o iyi bilirdi daha başka ustalarda vardı benim mahallemde ve arka komşumuz olduğu için iyi tanıyordum.
Bu Ali ustayı ya para ile tutup hayır için patlayan tıkanın yerleri açtırırlardı ya da usta hayır için bu işlere kendisi yapardı.
Gökçehüyük Köyü(mah) üstünde Küpe Dağı’nın altında Kara Kapı Mevkiinden o zaman künk borularla suyu toplayarak Gökçakıl mevkiin de ki su kaynağı ile birleştirilip yukarıda suların çıktığı kaynaklara Avoluk denilir zamanında buralarda çok keklik
olduğu için avcılar tarafından Avoluk olarak anıla gelen içimi gayet hoş yumuşak bir kaynak suyu olduğu için Avoluk suyu diye anılırdı.
Yukarıdan indirilen bu su şimdiki demirciler sanayinin batısındaki tepede Küpe Çukuru yürüyüş yolu üzerinde Seydişehir Bevlediyesi tarafından Avoluk su deposu yapılmış (halen depo mevcut olup kullanılmamaktadır) yukarı kaynaklardan borularla gelen sular buraya dökülür burada toplanır oradan da yine borularla Ilıca Tepesi eski misafirhanenin güneyi Alüminyum İlkokulu’nun kuzey doğusundaki boşlukta Belediye’nin büyük su deposunda sular toplanır (bu su deposu Belediyece2007 tarihinde yıktılmıştır depo aşağıda resmi görülmektedir ayrıca Belediye içi merdivenlerden çıkarken merdiven başında resmi mevcuttur.) şehrin belirli semtlerinde bulunan Avoluk çeşmelerine görevlilerce belirli saatlerde sular verilir şehir halkı bu çeşmelerden içme suyu olarak testilerini, güğümlerini tenekelerini doldurdu şimdi bu Avoluk suyu Gökçehüyük köyüne yapılan yeni depoda toplanıp köye verilmektedir.
Gelelim eski ecdat yadigârı çeşmelere zaman zaman öteden beri belediye meclislerine dilekçe verilerek çeşmelerin su borularının inşaat yapmak için temelleri kazıldıkça hangi çeşmenin su borusu ise araştırılmalı kaynak suları sağa sola kaçmadan rule eklindeki kalın
Etli siyah boru döşenmesi talepler yapılmış yüzyıl bu plastik borular doğada bozulmayacağı anlatılıp taleplerimize rağmen temellerde kırılan patlayan tarihi çeşmelerin sularının boruları üstüne ya beton dökülüp donduruldu ya da kanalizasyona akıtılarak kaybedildi bazı binalarında bodrumlarına çukur kazılarak çıkan sular pompalarla kanalizasyon lara akıtılmaktadır.
Bazı ülkelerde Su Bakanlığı kurulmuşken (Yiyin, için, fakat israf etmeyin. Allahü tealâ israf edenleri elbette sevmez) (Araf-31) buyurmaktadır. Bir öneri olarak inşaat ruhsatı verilirken zemin etüdü yapılırken çeşmelerin su borularının geç ip geçmediği geçiyorsa müteahhit veya belediye yetkilileri o çeşmenin suyunun kesilmemesi için boru koyma mecburiyeti getirmesi hem vicdanen hem de o çeşmeleri yapanların hatırı için uygulanması lazımdı. Bir örnek vereyim. Akyol Mezarlığı nın batısında Ek İmam Hatip Lisesi inşaatı temeli kazılırken hemen batısında aşağıda Bülbül Oluğu çeşmenin boruları tahrip oldu defalarca söylenilmesine rağmen yapılmadı ve Bülbül oluğu kurudu o dönemin Belediye Başkanı tarafından Bülbül oluğu yeniden yapıldı fakat Kuğulu’dan gelen şehir suyu. Olarak akmakta. Yine şehrimizin en eski tarihi çeşmelerinden Seyyid Harun Veli altında bulunan Derviş Ağa Çeşmesi kurudu.
Belediye tarafından kuyulu şehir şebekesinde direk su bağladılar azda olsa akıyor insanlar kullanabiliyor yalakların dan hayvanlar yararlanabiliyor.
Daha önceleri de aktarmıştım Seydişehir’in tarihi tüm Çeşmelerinin tüm suların kaynakları Ilıca’nın güney ve doğusundan çıkmaktadır. ( Atanın eserlerine sahip çıkmazsan Senin eserlerine de kimse sahip çıkmaz) Devam edecek.
Haber Yazılımı: CM Bilişim