Abdullah LEBLEBİCİ / Haber Köşe Yazarı

Öncelikle belirteyim. Bizim rakibimiz Galatasaray değil. Oyuncuların büyük takımlara farklı bir motivasyon ile çıktıkları bilinen bir durum.

Ancak bu doğru değil. Hatırlanırsa geçen yıl Eskişehir’ de Fenerbahçe ile yaptığımız maçta Bruno Paz öne çıkmış, tüm övgüleri almıştı.

Uzun süredir Paz’ ı gören, adından bahseden yok. İşte tüm oyuncuların bu örneği görüp bir iki büyük maçta değil tüm maçlarda elinden geleni yapması lazım.

Değilse bir maçta zirveye çıkarsın, sonra da unutulur gidersin.

Önemli olan ise unutulmamak.

Şampiyonluktaki rakibi Fenerbahçe İstanbulspor’ u farklı geçince doğal olarak İlk dakikalarda bir gol bulup rahatlamak düşüncesi içinde olan Galatasaray maça hızlı başladı. Buna rağmen tabir yerinde ise defansımız duvar oldu.

Bunlardan öte 18 yaşındaki genç kaleci Deniz’ in ne yapacağı merak konusuydu. Deyim yerinde ise Deniz Ertaş ilk yarıda yaptığı beş kurtarış ve defansının desteği ile hem güven verdi hem de geçit vermedi.

İlk yarı itibariyle etkili olamasak da Galatasaray forvetine kaleyi göstermedik desem abartı olmaz.

İkinci yarıya tempolu başlayan taraf yine Galatasaray olmasına rağmen iyi değil ama akıllı oynadık. Ta ki 63. Dakikaya kadar. İlk defa orta sahayı kolay ve hızlı geçen Galatasaray kendi oyuncumuz Abdulkadir’ den gölü buldu. 1-0

Yenik duruma düşünce birkaç cılız atak yapsak da gol bulamadık.

Maçın son bölümlerinde 90. Dakikada Kağan Ayhan çok sert vurdu buna rağmen Deniz yine çıkardı, dönen topu Zaha kaleye gönderdi 2-0.

Maç bu skorla bitecek derken yine Abdulkerim 90 artı 3. Dakikada kafa vuruşu ile golü attı. 3-0

Sonuçta yenildik. Bu yenilgiyi çok eleştiremem. Oyuncularımız elinden geleni yaptı. Sonuçta bizim rakibimiz Galatasaray değil.

Bernardoni’ nin kadroya alınmadığı bir sırada 18 yaşında bir kaleci kazandık. Beklentim genç kalecinin diğer maçlarda da aynı performansı göstermesi. Aksi takdirde Bruno Paz gibi unutulur gider.

Bütün bunlara rağmen Tebriklerim kaleci Deniz’ e. Ancak diğer oyuncuların rakiplerimiz olan Anadolu takımları karşısında da aynı motivasyonu göstermesi gerekir.

SAYIN BÜYÜKEKŞİ’ ye de BİR PARAGRAF AÇAYIM

Son bir ayda, Halil Umut Meler’ e yumruk, İstanbulspor’ un sahadan çekilmesi, son olarak da Arabistan’ da yaşananlar futbolumuza damga vurdu.

Her kesim olaylara kendi açısından baktı. Değerlendirdi, işine geldiği gibi destekledi ya da eleştirdi.

Dikkat çekmek istediğim nokta ise Federasyonun tüm bu olaylar karşısındaki tutum ve davranışları.

Hakeme yumruğu YETER diyerek kendi lehine çevirdi, İstanbulspor’ un sahadan çekilmesini görmedim, duymadım, bilmiyorum diyerek geçiştirdi.

Süper kupa finalinde yaşananları ise allem etti kallem etti, günah keçilerini buldu tüm sorumluluğu üzerinden atarak geçiştirdi. Öyle görünüyor ki, Federasyon istifa etmeyecek.

Görünen o ki bu sezon Sayın Büyükekşi başkanlığa devam edecek.

Umarım telafisi mümkün olmayan olaylar yaşanmaz.