• İstanbul19 °C
  • Ankara19 °C

Abdullah LEBLEBİCİ / Haber Köşe Yazarı

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Abdullah LEBLEBİCİ / Haber Köşe Yazarı

Bahis Skandalı mı dediniz? Asıl Skandal Yıllardır Gözümüzün Önündeydi…

01 Kasım 2025 Cumartesi 11:12

 

Malum, “bahis skandalı” ile tüm dünyaya rezil olduk.

Şu anda yara henüz sıcak… Ancak zaman geçip de soğuduğunda, bu olayın gerçek vahameti çok daha net anlaşılacak.

Ama benim asıl üzerinde durmak istediğim nokta başka…

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun “Futbolda Bahis Skandalı” meselesine ilişkin hem TFF hem de savcılık nezdinde hukuki mücadele başlatma kararını, geçen sezon Konyaspor’un Kayserispor’a 3-2 mağlup olduğu ve uydurma ofsayt çizgisiyle hafızalara kazınan maçtan sonra verdiği ortaya çıktı!

Evet, yanlış duymadınız.

O maçtan sonra, yalnızca futbol değil, adalet duygusu da ofsayta düşmüştü.

O karşılaşma sonrası ağır eleştirilerim olmuştu; çünkü sahada oynanan sadece top değil, vicdanlardı.

Fakat beni asıl yaralayan, o maçın ardından Kayserispor yöneticilerinin yaptığı pişkince açıklamalardı.

Hatalı kararlarla alınan bir galibiyetin ardından utanmadan yapılan açıklamalar, Türk futbolunun geldiği yerin özetiydi.

O gün yazdığım bir yazıda şu cümleyi kurmuştum:

“2025-2026 sezonunun küme düşmeye aday takımı Kayseri demiştim. Çünkü adalet, belki kaplumbağa hızıyla gider… Ama varacağı yere mutlaka varır.”

Bugün geldiğimiz noktada bu sözümün altını bir kez daha çiziyorum.

Bahis oynayan hakemlerle, bahis hesabı açanlarla, kirlenmiş düzenin içindeki isimlerle yüzleşmeden hiçbir şey düzelmez.

TFF bu işi sulandırmadan, üzerini örtmeden, “üç-beş hakemi günah keçisi” ilan etmeden çözmek zorundadır.

Aksi takdirde Türk futbolunun tabutuna son çiviyi kendi elleriyle çakmış olur.

Ama açık konuşayım…

Ben bu işin sulandırılmayacağından emin değilim.

Her skandalın ardından birkaç kişi görevden alınır, birkaç dosya “incelemede” denir, sonra da her şey unutulur.

Bu kez unutulmasın.

Çünkü mesele birkaç hakemin değil, bütün sistemin çürümüşlüğüdür.

Bu karanlık tablonun içinde yine de bir umut ışığı vardır ümidimi korumak istiyorum...

Bir yanda bahis oynayan, adaleti satılığa çıkaran hakemler…

Diğer yanda sahada terinin son damlasına kadar mücadele eden, saf ve temiz kalpli gençler…

İşte Türk futbolu tam da bu iki uç arasında sıkışmış durumda.

Eğer bu gençlerin hakkı teslim edilmez ise bu kirli düzen temizlenmezse, o zaman ne VAR kalır, ne vicdan.

Bu işin şakası yok… Türk futbolu, ya bu bataktan çıkacak, ya da hep birlikte kendi cenaze namazını kılacağız.

Bu yazı toplam 17 defa okunmuştur.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Tüm Hakları Saklıdır © 2016 Seydişehir Postasi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Haber Yazılımı: CM Bilişim